Türkiye’nin ilk çekiç koleksiyonunu kurdu
Şile’de yaşayan Burhan Reşid’in 27 yılda oluşturduğu 4 bin 300 parçalık çekiç koleksiyonu görenleri şaşkına çeviriyor. Reşid, Dünyanın bir çok noktasından küçüklükten beri tutkunu olduğu çekiçleri topluyor. İnsanlık tarihinin ilk yıllarından başlayarak günümüze kadar çekicin tarih boyu yolculuğunu anlatan bir koleksiyon oluşturulmuş durumda. Şile’de kurulan bu koleksiyon Türkiye’de çekiç üzerine kurulan ilk ve tek koleksiyon olma özelliğini taşıyor. 37 yıl İsveç’te yaşayan Reşit çekiç koleksiyonunu Türkiye’ye 2 yıllık uğraşlar sonucu taşımış. Çekiç koleksiyonunun içerik açısından çok önemli olduğunu ifade eden Koleksiyoner Dünyada çekiç koleksiyonu yapan üç kişi olduğunu bunların Kanada’da ve Avustralya’da olduklarını diğerinin ise Türkiye’de Şile’de kendisinin olduğunu belirtti.
1993 yılından berri çekiç biriktiriyorum
Evinin en alt katında çekiçleri sergileyen Reşid, “ Çekice olan ilgim çocukluk yıllarıma dayanıyor. Dedem sıcak demirciydi, okul yıllarımda ona çok yardım ederdim. Bütün boş zamanlarımı dedeme yardım ederek, onun atölyesinde geçirmişimdir. Yıllar sonra bir gümüş kuyumcusunun arka tarafında otuz, kırk tane çekiç gördüm. Sıralı çekiçlerin kafa kısımları değişikti. Öğrendiğimde gümüşte her işe göre özel bir çekiç kafası mevcutmuş, bu beni çok etkiledi, ben de bu kadar çok çekiç çeşidi olabilir mi, var mıdır derken çekiç almaya başladım. Her zaman antika dükkanlarını, ikinci el pazarlarını gezdim. Bütün seyahatlerimde çekice ayrı bir yer ayırmışımdır. 1993 yılında ciddi anlamda çekiç almaya başladım. İşte o çekiç bu çekiç derken dünyanın her tarafından çekiç kovalıyorum Müzayedelere gidiyorum, açık arttırmalara katılıyorum” diye konuştu.
“Çekiç aletlerin kralı”
İnsanlık tarihinin çekiçle başladığını belirten Reşid, “Çekiç ilk çağlarda yapılan ilk alet, aletlerin kralı. Dünyada çekiç hakkında sadece bir kitap var. Amerikalıların çıkardığı “King Of The Lords” bu kitapta çekicin hikayesi anlatılır.
İlk alet çekiç yani milattan önce taşları çekiç olarak kullanıyorlar. Çekiç formatında olmasa dahi bir şey kırmak için, bir şeyi fırlatmak için, bir şeyi parçalamak için, dövmek için tarih boyu çekiç olarak bir taş kullanılmış. Ondan sonra o taşlar önem kazanarak şekillenmeye başlanılıyor. Yuvarlatılıyor birbirine sökerek cilalı hale getiriyorlar, sapa adapte ediyorlar” diye konuştu.
“Bu kadar çok çekiç türünün olduğunu tahmin bile edemezdim”
Çekicin kendisi için her şey ifade ettiğini belirten Koleksiyoner Reşid, “Çekiç benim içindir her şeyi ifade ediyor. Bu koleksiyonun İsveç’ten buraya kadar gelmesi çekicin benim için ne kadar büyük anlam ifade ettiğini gösteriyor. Ben bu kadar çok çekiç çeşidinin olduğunu tahmin bile edemezdim. Bana göre en fazla beş yüz altı yüz tane bilemedin bin tane çekiç türü vardır diye düşündüm. Şu an bu koleksiyonda dört bin üç yüz tane çekiç var ve aradığım bir çok çekiç var. Bulduğum anda hemen almak istediğim çekiçler var ya da işte müzayedeye gidip de ben de olmayan bir sürü çekiç var. Dünyada çekicin çeşitli kullanım alanları var yani bazı çekiçler var ki sadece bir iş için yapılmış. Bu koleksiyonda Fransa’dan aldığım, İtalya’dan aldığım hayvanların mezbahaya gitmeden önce beyin ölümü gerçekleşmesi için hayvanların beyinlerine vurdukları çekiçler var” diye konuştu.
Aykut Zor – Cüneyt Sevindik