Manisa’nın 3 bin yıllık mitolojik mirası yok oluyor
Manisa Spil Dağı’nın Kuzeydoğu eteklerinde bulunan kayalıklara M.Ö. 13. yüzyılda Hitit orduları tarafından yapıldığı düşünülen ve mitolojide Bereket Tanrıçası olarak bilinen Kybele kaya kabartması, doğa ve hava koşullarının yanı sıra ilgisizlikle de mücadele ediyor. Manisa – Turgutlu karayolu üzerinde, Manisa kent merkezine 7 kilometre uzaklıkta yer alan Akpınar Mesire alanından çıplak gözle rahatlıkla görülebilen dev tanrıça kabartması, 8×10 metre yüksekliğinde Gediz Ovası’na doğru bakan ve iki yanında birer aslan bulunan, oturmuş kadın şeklinde tasvir ediliyor. Figürün, hava ve doğa koşullarının etkisiyle bazı kısımları bozulmuşsa da, her iki eli ile göğsünü kavraması, silindir biçiminde başlık giymesi günümüzde de seçilebiliyor. Kabartmanın sağ tarafında 4 Hitit hiyeroglifinin izleri ise zorlukla görülebiliyor. Magnesia sikkelerinde de betimlenen Kybele, halk arasında ‘Papaz Kayası’ adıyla anılıyor. Kabartmanın üst kısımlarında ise Kybele rahiplerine ait olan kaya odalarının bulunduğu tahmin ediliyor.
“Ulaşımı yok”
Kaya kabartmasının tarihi ve önemi hakkında bilgi veren Arkeolog ve Gazeteci Sadık Cangel, Kybele’nin Anadolu’da en bilinen ana tanrıçalardan bir tanesi olduğunu belirterek, “Kybele’nin birçok bölgede kültü vardır. Bu kültlerin en önemlilerinden biri de Manisa Spil Dağı eteklerinde bulunmaktadır. M.Ö. 13. yüzyılda yapıldığı düşünülüyor. 8×10 metre yüksekliğindeki bir nişin içerisine yapılmıştır. Sağında ve solunda aslanların betimlendiği bir tahtta oturmuş, kafasında silindir şeklinde bir başlığı olan, ellerini göğsüne bağlamış ve yüzünü Manisa’nın bereketli ovasına çevirmiş şekilde tasvir edilmiş bir tanrıça figürü. Yaklaşık 3 bin 300 yıllık bir kaya kabartması. Böylesine önemli bir kültürel miras maalesef tanıtılamamış. Merkeze çok yakın olmasına rağmen Manisalılar bile yerini bilmiyor. Ulaşımı yok. Sadece doğa sporlarıyla uğraşan kişilerin tırmanıp gezebileceği bir yer” dedi.
“Hitit askerleri tarafından yapıldığı düşünülüyor”
Kabartmanın yapılış hikayesini anlatan Cangel, “Bu bölgede o dönemlerde Arzava Krallığı bulunuyor. Bu krallık, Hitit’in yükseldiği dönemlerde Hitit’e bağlanıyor ancak Hitit güç kaybettiğinde ise kendi bağımsızlığını ilan eden bir devlet. Batı Anadolu’da kurulmuştur. Burası da en önemli yerleşim yerlerinden birisi. M.Ö. 13. yüzyılda Hititler yeniden güçlendiğinde bu bölgeye akınlar düzenliyor. İşte bu dönemde Hitit askerleri tarafından Spil Dağı’nın Kuzeydoğu eteklerine bakan kayalıklarına bu ana tanrıçanın kabartması yapılıyor. Bunun çevresinde büyük ihtimalle rahip odalarının olması gerekiyor. En son ben bu bölgeye üniversite okuduğum zamanlarda, 25 yıl önce çıkmıştım. Zorlu bir tırmanıştı. Patika bir yolu dahi yoktu. Yaklaşık 100 metre yüksekliğinde ama oldukça dik bir yamaçtan tırmanabiliyorsunuz buraya. 19. Yüzyılın başlarında çekilmiş fotoğraflar var. Bu fotoğraflarda Kybele’nin silueti çok daha net bir şekilde görünürken hava şartları sebebiyle yüz kısmı artık neredeyse hemen hemen hiç belli olmuyor. Yıpranma çok fazla. Buraya mutlaka ulaşımın sağlanıp, turizme kazandırılması gerekiyor. Manisa, tarihi ve kültürel yapıdan çok zengin bir kent ancak yeterince tanıtımını maalesef yapamadık. Bunun için yetkililerin bir an önce çalışmalarını hızlandırması gerekiyor. Burası çok önemli bir kültürel miras bize” diye konuştu.
Önder Aydın – Aykut Yeniçağ