Eurovision yolculuğunun ilk başarısı sayılan Şebnem Paker yarışma sürecini anlattı
Şebnem Paker adı sanı müzik camiasında henüz hiç duyulmadan Eurovision’un sadece bir müzik yarışması olarak değerlendirilmediği o kritik dönemde büyük bir başarıya imza attı. Siyah elbisesi ve son derece etkileyici olan sesi ile Türkçe sözlü şarkısı ‘Dinle’yi seslendiren sanatçı; 1997 yılında Eurovision’da üçüncü oldu ve Türkiye’nin o zamana kadarki en büyük Eurovision başarısını elde etti. Melis Danişmend’in hazırladığı Şimdi Neredeler röportaj serisinin son konuğu olan Şebnem Paker, geçmişe ve bugüne dair soruları yanıtladı.
Dinle’yi kendisinin söyleyeceği netleştiği zaman tılsımını en başında hissettiğini aktaran müzisyen, “Finaller için iki ayrı parça seslendirmiştim, ben diğer parçaya daha çok yükselmiştim ama Dinle finale kaldı. Birinci olmak çok şaşırtmıştı beni. Çünkü alışık olduğumuz Eurovision şarkılarından çok farklıydı, insanların kabullenebileceğini düşünmemiştim açıkçası” sözleriyle şarkının seçilme sürecini aktardı.
Şarkının Avrupa’daki provalarında dinleyenler tarafından çok beğenildiğini ifade eden Paker, “Yerel motifler barındıran bir şarkının bu kadar beğenilmesi olağanüstü şaşırttı beni. Ama Dublin’e gittiğimiz zaman provalarda şunu hissettim: Avrupa’nın her yerinden fanatikler dolduruyorlar salonu, sanki yarışmadaymışsınız gibi prova yapıyorsunuz. Sahneden indiğimde, “Acayip bir şeyler oluyor” dedim. Çünkü daha ilk duydukları anda tempo tutmaya başladılar. Ve o hafta boyunca sokakta yürürken star gibiydik, fanatikler tanıyorlardı. O zaman, “Dinle bir şey yapacak” diye düşündüm. Yoksa stüdyo aşamasında hiç anlamamıştım” diye konuştu.
“Şarkının hala hafızalarda kalması müziğin sihirli gücü sayesinde oldu”
Hiçbir tanıtım yapılmadan Eurovision’daki başarısıyla bir anda tüm Türkiye’nin tanıdığı bir isim haline gelen Şebnem Paker, performansının hala hafızalardaki yerini korumasına ilişkin şöyle konuşuyor: “Kendimi bu noktada çok şanslı hissediyorum. Müzik sektörü çok hırçın, belli bir düzeni olan, paranın pulun hâkim olduğu, ilişkilerin yönlendirdiği, çalkantılı bir sektör. Dinle’nin kendi kendine, hiçbir destek almadan, sadece dinleyicilerin kendi arzularıyla takip etmeleriyle bunca yıla rağmen unutulmaması beni çok çok mutlu ediyor. Müziğin sihirli gücü böyle bir şey.” ifadesini kullandı.
Eurovision’un o dönemini anlatan Paker, “Yarışma bizler için çok önemliydi, uzun yıllar hayal kırıklığına uğradık. Sonra hiç kimsenin tanımadığı bir kız gitti, üçüncü olduk. Milli duygularla başarı duygusu birleşti ve beni de öyle gönüllerine yerleştirdiler, ne mutlu. Ama benden öte ‘kimisi adımı hatırlamaz’ Dinle hatırlanır.” sözlerini kullandı.
Eurovision’daki muhteşem başarısının ardından müzik kariyerini sonlandıran sanatçı, o günden sonra hayatını müzik öğretmenliği yaparak geçirdi, sayısız öğrenci yetiştirdi ve bir ses eğitimi kitabı yayımladı.