Dünyaca ünlü Bitlis’in ‘karakovan’ balının hasadına başlandı
Türkiye’de en geç hasat yapılan illerin başından gelen Bitlis’te balın kalitesi bilimsel olarak biraz daha öne çıkarıyor. Kilogramı 250 liradan satışa sunulan karakovan balına hem il merkezinden hem de ülke genelinden talep oldukça fazla. Zengin florası bulunan ve yüksek rakımlı yaylalara ilkbahar aylarında bırakılan karakovanlarda üretilen organik ballar hasat edilirken, elde edilen balın ise Anzer balından daha kaliteli olduğu iddia edildi.
Bitlis’in 2 bin 500 rakımlı yaylalarına bırakılan ve arıların binlerce bitki özünden ürettiği organik karakovan balı, birçok kesim tarafından da tercih ediliyor. Bölgede kilosunun 250 TL’den satıldığı karakovan balı kısa sürede tüketiliyor. Uzun ve yorucu uğraşlarla verilen emek, büyük sabırlarla beklenilen karakovan balında, bu yıl rekolte düşük olsa da kalitesiyle raflarda yerini alıyor.
“Bitlis endemik bitki anlamında Anadolu’nun en zengin illerindendir”
Bitlis’in arıcılık ve balcılık anlamında Türkiye’nin önemli merkezlerinden biri olduğunu belirten Tarım ve Orman İl Müdürü Rıfat Çelik, karakovan bal hasadına her yıl olduğu gibi bu yılda başladıklarını söyledi. Çelik, dünyada 260 bin çeşit endemik bitkinin olduğunu, bunun 12 bin 500’nün Avrupa kıt’asında bulunduğunu ifade etti. Avrupa kıt’asında bulunan çeşitlerin 11 bin 500’nün de Anadolu coğrafyasında barındığına değinen Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Anadolu’nun değişik endemik bitkileri vardır. Bitlis endemik bitki anlamında Anadolu’nun en zengin illerindendir. Coğrafyamızda ilimize has yaklaşık olarak tespiti yapılan 170 çeşit endemik bitki mevcut. Ancak 400 civarında endemik bitki olduğunu düşünüyoruz. Şu an Bitlis-Mutki arasında yaklaşık 2 bin 500 rakımda arı kolonilerinin olduğu Karçinbaşı mevki’indeyiz. Karakovan bal hasadımıza başladık.”
Bitlis ekonomisine 100 milyon TL katkı
Düzensiz iklim nedeniyle bu yıl bal rekoltesinde geçen yıla nazaran düşüş yaşandığını dile getiren Çelik, “Bu sene iklimin kararsız oluşunda, yağışların biraz düzensiz olmasından, kuzey rüzgarlarının biraz fazla olmasından dolayı bitki örtüsünün çiçeklenme döneminde biraz ziyanımız olmuştu. Bal hasadında 2019 yılına göre rekoltemizde biraz düşüş bekliyoruz. Bitlis ilimizde 41 bin adet karakovan varlığı, 127 bin adet fenni kovan varlığıyla her sene 2 bin 200-2 bin 300 ton civarında bal üreten, aynı zamanda 200 ton civarında da balmumu üretimi yapılıyor. Bunun yanında 2020 yılında pandemi süreciyle birlikte insanların sağlıklı gıdaya, şifalı gıdaya ulaşma gayretleri, ilimizde propolis, arı zehri, arı sütü gibi arı ürünlerinin de yetiştirilmesine önemli bir ivme sağlamıştır. Bu seneden itibaren il dışına da bu ürünler pazarlanmaktadır. Bu sene ilimizde gerek bal üretimi gerekse arı ürünlerinin yan ürünleriyle beraber Bitlis’e gayri safi hasıla anlamında 90 ile 100 milyon TL arası gelir getirmesini bekliyoruz” diye konuştu.
Bu mevsimden sonra göçlerin başlayacağını hatırlatan Çelik, Arı Yetiştirme Birliğine kayıtlı bulunan yaklaşık bin 350 arıcıdan 200’nün arılarını kışlatmak için Anadolu’nun güney illerine gitmekte olduğunu ifade etti. Bitlis balının flora açısından da çok zengin ve Türkiye’nin en kaliteli balı niteliğinde olduğunu belirten Çelik, “Bulunduğumuz mevki’ide kengerimiz, gevenimiz, ballı babamız, sütleğenimiz var. Dolayısıyla bu zengin coğrafyada flora anlamında çok zengin bir iliz. Bu zengin florada elde edilen ballar, iddia ediyoruz Türkiye’nin en kaliteli balıdır. Buradan herkese de sesleniyoruz, sağlıkları için, güzel sofraları için, güzel damak lezzetleri için mutlaka Bitlis balını tercih etsinler. Bu anlamda üreticilerimizi tebrik ediyorum” şeklinde konuştu.
Tarım ve Orman Bakanlığı olarak, kırsal kalkınma projeleri kapsamında arıcıları desteklediklerinin altını çizen Çelik, “Tarım ve Orman Bakanlığı olarak arıcılarımızı destekliyoruz. Kırsal kalkınma projeleri kapsamında yüzde 50 hibe destekli temel petek üretimi olsun, bal paketleme ve işleme tesisleri olsun destekliyoruz. Genç Çiftçi projemizde şimdiye kadar 175 genç işsiz kardeşimize arı kolonisi, arıcılık malzemesi vermek şartıyla hem sahada onları üretmeye yönlendirmişiz hem de atıl olan iş gücünü bu minvalde değerlendirmişiz. 2021 yılı içinde projelerimiz var. Bu süreçten sonra inşallah arıcılarımızın konaklama sorununu da çözeceğiz. Flora haritalarımız hemen hemen hazır. Arılarımızın konaklayacağı mekanları belirleyeceğiz. Önümüzdeki süreçte de daha düzgün bir bal üretimini de sağlamış olacağız” ifadelerine yer verdi.
“Ben iddia ediyorum Bitlis balı, Anzer balından çok daha üstün ve kalitelidir”
Bitlis’in yüzde 76’sının kıraç araziden oluştuğundan dolayı nem oranının düşük olması nedeniyle karakovan balının kalitesi, balın akıcılığı (viskozitesi) ve kıvamının dolgun olduğunu belirten bal üreticisi Güven Güngördü ise Bitlis balının Türkiye’deki prolin değeri en yüksek ballarından biri olduğunu söyledi. Bitlis balının, Anzer balından daha kaliteli olduğu iddiasında da bulunan Güngördü, “Bitlis balının orijini yüzde 80 civarında geven ve kekiktir. Bundan dolayı Bitlis balı çok kaliteli, kıvamı güzel, kokusu özel olan bir baldır. Bitlis balını Anzer balından ayıran özellik, Bitlis balının prolin miktarının yüksek olmasıdır. Ben iddia ediyorum Bitlis balı, Anzer balından çok daha üstün ve kalitelidir. Bilimsel çalışmalar yapılarak bu ispatlanabilir. Bizler köklü ve eski arıcıyız. Arılarımız 2 bin 500 rakımda bulunmaktadır. Karakovan kesimine başladık. Mayıs ayından itibaren arıları kışlattığımız yerden yaylaya getirerek, şimdi bal kesim sezonuna geldik. Arılarımız ne yaptıysa, nasibimiz neyse onu alıp, kendi işletmemizde sunuma hazırlayacağız” diye konuştu.
“Bitlis balının hammaddesi geven bitkisidir”
Geçen yıla nazaran verimin daha düşük olduğunu, hasadına başlanan karakovan balını 250 TL’den piyasaya süreceklerini belirten Güngördü, karakovan balının tahlil edilerek anlaşılabileceğini kaydetti. Güngördü, bu seneki verimin eski yıllara göre daha düşük oranda olduğunu belirterek, sözlerine şöyle devam etti:
“Bal akım dönemlerinde havaların oturaklı olmaması, yağışların yağması nedeniyle verim düşük oldu. Bitlis balının hammaddesi geven bitkisidir. Bu geven ve kekik bitkisinin çok özellikli olması ve endemik bitki türlerinden olması, Bitlis’in bin 800’den başlayıp 3 bin rakıma kadar çıkması balın kalitesini artırıyor. Karakovan olup olmadığını tüketici anlayamaz bunu güvenilir balcıdan almak lazım. Sadece laboratuvar ortamda balın ne olduğu öğrenilebilir. Şu anda karakovan için sırada bekleyen çok müşterimiz var. Yavaş yavaş kesimimizi yaparak müşterimize vereceğiz.”
Vahit Olcay