Behçet Necatigil
Behçet Necatigil Biyografisi
Behçet Necatigil, Türk Edebiyatı’nın öndegelen yazar ve şairlerinden.
16 Nisan 1916 tarihinde, istanbul, Fatih’te dünyaya gelen Necatigil, sanatçı ruhlu, sağduyu bir insan olan annesi, Fatma Bedriye Hanım’ı, 1918 senesinde, henüz 2 yaşındayken kaybetti. Aynı yıl büyük Fatih yangınında evleri de yanan Necatigil, bir vakit Karagümrük’e, anneannesinin yanında yaşamaya gitti.
Uzun yıllar, İstanbul’un Beyoğlu ilçesinde müftülük yaptıktan sonradan, Sarıyer Müftülüğü’nden emekli olan babası Necati Efendi, annesinin ölümünden bir sene sonra, Beşiktaş‘ta bir saray memurunun kızı olan Saime Bayan‘la evlenince, Necatigil’in hayatında, babası ve anneannesinin arasında gidip gelmekle geçen, bir dönem başladı.
Necatigil, ilkokula başlayacağı sene, anneannesinin de rahatsızlanınca, Karagümrük’ten Beşiktaş’a, babasının yanına geri döndü ve 1923‘de, Beşiktaş Cevri Artist Okulu‘na başladı.
Singer Dikiş Makineleri firmasında müfettiş olarak işe başlayan ve Kastamonu‘ya atanan babasıyla taşınanan Necatigil, ilkokul son sınıfı Kastamonu Muallim Tatbikat Mektebi‘nde okudu ve 1927‘de mezun olarak Kastamonu Lisesi‘nde ortaöğrenimine başladı.
Yetkisiz gıda ve ihmal yüzünden başlamış olan hastalığı “adenit verem” nedeniyle, öğrenimine mola durumunda kalan Necatigil, ailenin tekrar İstanbul’a taşınmasıyla, ameliyatlar ve elektrik tedavileriyle geçen uzunca bir vakit geçirdi.
Yarıda kalan öğrenimine, 1931 yılında Kabataş Lisesi‘nde, orta ikinci sınıftan bitmiş başlayan Necatigil, 1936‘da okulun edebiyat bölümünden birincilikle mezun oldu.
İstanbul Yüksek Öğretmen Okulu, Edebiyat Bölümünden mezun oldu. Kars, Zonguldak ve Kabataş Erkek Lisesi ‘nde ve daha sonra da, İstanbul Eğitim Fakültesi‘nde edebiyat öğretmenliği yapan Necatigil, Kabataş Erkek Lisesi’nde Demir Kısa Ve Öz, Hilmi Yavuz gibi yazar ve şairlerin öğretmeni oldu.
Edebiyata ilgisi, Kastamonu’da, ortaokul yıllarında başlayan Necatigil, edebiyat öğretmeni, şair Zeki Ömer Defne tarafından desteklendi ve yazması için özendirme edildi.
O yıllardan kalan bir kompozisyon defterinde, Akıllı Ömer Bey’in 23.1.1930 tarihli şu cümleleri göze çarpmaktadır: “Yarının iyi bir kalemine sahipsin. Anlamsız durma, oku!”
Ortaokul yıllarında, kendi el yazısıyla yazıp ciltlediği bir dergi çıkarmaya başlayan Necatigil’in okuyucuları, arkadaşları ve akrabalarıydı.
İlk şiiri, lise öğrencisi olduğu yıllarda Varlık Dergisi‘nde meydana çıkan ve o tarihten, ölümüne değin hep şiirinin ve edebiyatının içinde olan Necatigil, şiirlerinde evler, aile, çevre, aşklar, sıkıntılar, hastalıklar, yalnızlıklar ve vefat, onun kendine has anlatımı ile satırlara dökülmüştür.
O yıllarda, Akşam Gazetesi’nin haftalık Çocuk Dünyası sayfasına, Minik Muharrir imzasıyla şiir, fıkra ve hikâyecikler yazmaya başlayan Necatigil, daha sonra bir ropörtajında, 1931 – 1933 yılları aralarında sürdürdüğü bu çalışmalarının karşılığında, dergi yönetiminden telif ücreti olarak, ya çikolata, ya da şekerleme aldığını açıklamıştı.
Kabataş Lisesi’ni bitirdikten sonradan, öğrenimine Yüksek Hoca Okulu Türk Dili ve Edebiyatı bölümünde sürekli Necatigil, bu vesileyle, Alman Filolojisi‘ndeki bazı derslere konuk öğrenci olarak katılarak, birincil ders yılı sonunda “Deutscher Akademischer Austauschdienst” kuruluşunun davetlisi olarak, bursla, Berlin‘e gönderildi. Dört ay Almanya‘da kalan Necatigil, Berlin Üniversitesi‘nin dil kurslarına devam etti.
1940 yılında, üniversiteden birincilikle mezun olan ve aynı yıl, Kars Lisesi’ne edebiyat öğretmeni olarak atanan Necatigil, iklime düzen sağlamakta güçlük çekip, hastalanması üzerine, 1941’de Zonguldak Çelikel Lisesi‘ne devir edildi. 1943 Mart’ında da İstanbul Pertevniyal Lisesi‘ne atanmasından iki ay sonra, yaz dönemine girince, yerine geçen kimse subaylık için başvurarak Ankara‘ya giden Necatigil, esas eğitim sonrası askerlik görevini Ekim 1943 – Kasım 1945 aralarında, İzmir‘de levazım subayı olarak yaptı ve tahliye olmasının ardından, Aralık 1945’te, İstanbul’a, on beş yıl süreyle çalışacağı Kabataş Lisesi’ne tahsis edildi. İlk şiir kitabı “Kapalı Çarşı” da aynı yıl basılmıştır.
Yine benzer sene, İstanbul Üniversitesi, Alman Filolojisi’ne kaydını yaptırarak, iki yıl süreyle, öğretmenliği vesonra, lisedeki ders saatleri arttığı için, modern Almanca sertifikası alarak, Alman Filolojisi’ndeki öğrenimini yarıda ele vermek zorunda kaldı.
1948 yılında Edebiyat Fakültesi öğrencisi olan ve o dönemde Sarıyer Ortaokulu’nda stajyer hoca olarak çalışan Huriye Korkut ile tanışan Necatigil, Ağustos 1949‘da, bu hanımla, aile arasında kıyılan bir nikahla evlenedi.
1951 yılında birincil kızları Selma’nın dünyaya gelmesinin gerisinde, 1955 yılında, Beşiktaş’a taşındılar. 1957’de de, ikinci kızları Ayşe doğdu.
1957’de Yedi Tepecik Şiir Armağanı’nı şampiyon Necatigil, 1964’te de, Türk Dil Kurumu Şiir Ödülü’nün sahibi oldu.
1960 yılında, Çapa Eğitim Enstitüsü‘ne atanan ve 1972’de, can atarak emekliye ayrılan Necatigil, emeklilik dönemini, evinde çalışarak geçirdi.
Eski ve yeni kelimeleri ustaca şiirine yerleştiren, sağlam ve sürekli bir şiir dünyası olan sanatçının, Bile/Yazdı adlı, düz yazılarını içinde topladığı bir kitabı basıldı.
Almanca’dan çevirileri de olan Necatigil, 1965’te Yıldızlara Görmek, 1967’de Gece Alevi, 1970’te Üç Turunçlar, 1975’te de Pencere adlı kitaplarında, yazdığı radyo oyunlarını birleştirdi.
Behçet Necatigil, 1979 Kasım’ında, akciğerlerindeki rahatsızlık sebebiyle, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi‘ne yatırıldı ve kısa bir tedavi döneminin peşinde, 13 Aralık 1979 tarihinde vefat etti. Necatigil, İstanbul Zincirlikuyu mezarlığına defnedildi.
Ölümünden daha sonra ailesi tarafından konulan Necatigil Şiir Ödülü, 1980‘den beri verilmektedir.
Necatigil’in, Eski Cadde şiirine konu olan Camgöz Sokağı‘nın adı, ölümünün arkasında, 1987 yılında, yakın arkadaşlarının çabaları ve basının da desteğiyle, belediye tarafından “Behçet Necatigil Sokağı” olarak değiştirilirken, Kabataş Erkek Lisesi 3 Fen-F sınıfına da, Behçet Necatigil Dersliği adı verilmiştir.
Şehr-i İstanbul Derneği de sanatçıların evlerini belgelemek amacıyla yaptığı egzersiz zarfında, 19 Mart 2005 de, düzenlenen bir törenle Behçet Necatigil’in 1964 yılından, ölümüne değin yaşadığı Deniz Apartmanı‘nın girişine bir plaket koydu.