AK Partili Arslan: “Türkiye olarak bu süreçte daha güçlü bir üretim üssü haline dönüşebiliriz”
AK Parti Ankara Milletvekili Arslan, sosyal medya hesaplarından vatandaşlara hitaben yayınladığı videoda, Covid-19 virüsünün bütün dünyayı etkisi altına aldığını, tüm ülkelerde toplumsal hayata ara verildiğini, üretimin durma noktasına geldiğini, ekonomilerin felç tehlikesiyle karşısında karşıya olduklarını kaydetti. “Yaklaşık Olarak küresel doğaüstü hal ilan edilmiş durumda. Küresel bir distopya yaşıyoruz” diyen Arslan, salgın karşısında şiddet gösterisi için heybetli uçak gemileri yüzdüren küresel güçlerin kolay bir eldivene, maskeye yoksul kaldıklarına dikkati çekti. Salgının yeni bir dönemin de miladı olarak anılacağını gösteren Arslan, yaşanan bu süreç zarfında hayat tarzlarının, mevcut sistemlerin, tüketim alışkanlıklarının, çevre sorunlarına bakışın her yerde gözden geçirileceğinin altını çizdi. Arslan, yaşanan süreçte “Dünya değişecek mi?” sorusuna yanıt arandığını, mevcut durumun iyi saptama edilerek, geleceğe dair şimdiden tahminler yürütülmesinde büyük yarar bulunduğunu vurguladı. Küreselleşmeyle devletlerin zayıfladığını ancak Covid-19 salgınıyla birlikte devlet mekanizmalarının ağırlık kazandığını anlatan Arslan, insanların devletlere daha fazla tedbir alması konusunda çağrılar yaptığını, büyük devletlerin vatandaşlarının ümidini yitirme içinde kıvrandığını, hiç konuşulmayan sağlık sistemlerinin değerinin halk müziği hastane kapılarından geri çevrilince anlaşıldığını açıklama etti. Milletvekili Arslan, “Bizim Türkiye olarak 18 yılda uyguladığımız politikalar neticesinde, dünyanın eksikliğini çektiği bu sahaların hepsinde Avrupa’dan, dünyadan ileride olduğumuz ayan beyan ortaya çıktı. Hükümetlerimiz döneminde sosyal politikalardan, fakir fukaranın yanına yer almaktan, sağlık sistemini mükemmelleştirmekten yeni ve çağdaş hastane inşasından, yerli üretime önem vermekten hiç vazgeçmedik” dedi.
“İnsan odaklı yaklaşımların esas alınmasına katkı sağlayabiliriz”
Küresel düzeyde resesyon, bir fetret dönemi yaşanmasının akabinde dünyanın tekrar düzene gireceği bu süreçte işbirliği, dayanışma ve her yerde yapılanmaya her zamankinden daha fazla gereklilik olduğunu kaydeden Arslan, “Türkiye, güçlü insanlar yapısı, tecrübeli devlet mekanizması, potansiyeli, medeniyet değerleriyle yeni düzende faal rol almalı. Fıtratı, adaleti, eşitliği, kardeşliği gözeten gösterme açımızla, yeni düzenin oluşumunda insan odaklı yaklaşımların alınmasına katkı maddesi sağlayabiliriz” diye konuştu.
Ekonomi ve insanlığın geleceğinin fazla uluslu şirketlerin insafına, inisiyatifine bırakılmaması gerektiğine aksan yapan Arslan, devletlerin esas ihtiyaç maddelerini, sağlık durumu ürünlerini kendilerinin üretmek isteyebileceğini, sosyal politikaların öne çıkartılarak, aidat ve istihdama yönelik tedbirlerin artırılması, gelire tarafından ödenti sistemi ile sağlık sisteminin rehabilite edilmesi ve çevre hassasiyetinin artırılması gerektiğini söyledi. Arslan, “Teftiş, gözetim yapılırken insanların hakları kısıtlanmamalı, demokratik yaşama, hukukun üstünlüğüne, adalet terazisine halel gelmemeli. Maddesel bağışıklıkla beraber ruhi bağışıklığı da artırmalıyız. Bu süreçte siber güvenlikle birlikte biyogüvenlik de öne çıkacak. Ancak önleyici tedbirler düşünülürken insanların mahremleri, özel hayatları da değil sayılmamalı. Tabii bu nesil hassasiyetleri dile getirirken realist olmalıyız” ifadelerini kullandı.
Küresel rekabet, savaş ve çatışma sahaları, enerji ihtiyaçları, Akdeniz’deki nüfuz ve enerji savaşının sona ermediğini ancak salgın nedeniyle bu meselelerin ikinci plana itildiğini gösteren Arslan, salgın ardından işsizlik, idareli depresyon, denetim kaybı gibi nedenlerle o kadar çok kırılgan ülkenin karışacağı, sıvı bölgelerin doğacağı uyarısında bulundu.
“Bu küresel savaşı kimsenin tek başına kazanamayacağı çoktan emin”
Salgın sonrasında pak ve yaşanabilir çevre, içilebilir su gibi yeni çatışma nedenlerinin ortaya çıkacağını kaydeden Arslan, “Sermaye ve güç şimdilik Doğu’ya kayıyor gözükse de Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri olasılıkla kısa sürede toparlanacak ve yarış kızışacak. Enerji rekabetine imal-pazar-yayılma rekabeti eklenecek. Bu küresel savaşta kimsenin tek başına kazanamayacağı çoktan emin” dedi.
Arslan, ekonomik liderlikle siyasi önderlik yarışının dünyayı yeni bir krizin, yeni bir çıkmazın eşiğine getirebileceğine dikkat çekici ederek, bu salgında büyük travma yaşayan ülkelerin köklü mutasyon yaşayacaklarını, bununla birlikte dünyanın genel zor dengesinde büyük bir başkalaşım beklemediğini, Avrupa Birliği’nin bütün görünüm ayrılıklarına karşın bu krizden ders alacağını ve olasılıkla de güçlenmiş olarak çıkacağını tahayyül ettiğini söyledi. Aslan, salgının yayılımı konusunda uzmanların ihtarlarına uyulması gerektiğini aktararak, insanlığın ortak çabaları neticesinde korona virüsü ve onun yol açtığı zararların üstesinden gelineceğine inandığını vurguladı.
Neşra Durmaz