Hayalleri, bir dahaki bayramı çocuklarıyla birlikte kutlamak
Takribî 3 aydır çocuklarını göremeyen Nihat hemşire, “Değememek, sarılamamak bir baba için dünyanın en makûs şeyi. Bu bayramda çocuğuma harçlık dahi veremeyeceğim” derken, Rabia hemşire ise “Anne, virüs geçince sarılacağız değil mi” diyen oğluna kavuşacağı günü sabırsızlıkla bekliyor.
Mersin Kent Eğitim ve Araştırma Sağlık Kurumu Covid-19 yoğun bakım kısmında mart ayından bu yana gönüllü olarak çalışan hemşireler Nihat Vicdan ve Rabia Songür, Ramazan Bayramı’nda da takribî 3 aydır ayrı oldukları ailelerini görememenin kederini yaşıyor.
Çocuklar konutta, onlar yoğun bakımda bayram kutladı
Virüsü ailesine bulaştırmamak için sürecin başından bu yana evine gitmeyen Nihat hemşire ile oğlunu anne ve babasına itimat eden Rabia hemşire, Ramazan Bayramı’nın ilk gününde de korona virüsle Covid-19 gayrete devam ediyor. İki yoğun bakım hemşiresi, bayramın ilk gününde aileleriyle telefonda görüntülü konuşarak özlem giderirken, hayallerinin, bir dahaki bayramı çocuklarıyla beraber geçirmek olduğunu söylediler.
Kızlarının bayramını telefonla kutladı
Takribî 10 senelik hemşire Nihat Vicdan, Covid yoğun bakımda gönüllü olarak çalışmayı seçen sıhhat çalışanlarından biri. 6 senelik konutlu, biri 3, değişiği 1 yaşında iki kız çocuk babası Nihat hemşire, 3 aydır otelde kalıyor. Bu süreçte, bulaştırma tehlikeyi sebebiyle kızlarıyla hiç toplanmayan 32 yaşındaki Nihat hemşire, eşi Meral, kızları Elif ve Miray ile ancak telefonda görüntülü konuşarak özlem gideriyor.
Ramazan Bayramı’nın ilk gününde de yoğun bakımdaki misyonuna devam eden Nihat Vicdan, çocuklarının ve eşinin bayramını yeniden telefonla kutladı. Telefonda, büyük kızı Elif’in “Baba sen hekim mi oldun? Dondurma mı alacaksın” diye sorması üzerine duygulanan Vicdan, çocuklarını çok özlediğini söyledi. Çocuklar, babalarının bayramını öpücük atarak kutladı.
“Anneciğim seni çok özledim. Virüs bitince yanına geleceğim”
9 senelik yoğun bakım hemşiresi Rabia Songür de 2,5 aydır annesinin evinde kalan 4 yaşındaki oğlu Cihangir ile telefonda özlem giderdi. 9 yıldır polis memuru Bekir Songür ile konutlu olan ve süreci eşiyle beraber evinde geçiren 25 yaşındaki Rabia hemşire, annesinin ve oğlunun Ramazan Bayramını kutladı. Oğlu Cihangir’in telefonda, “Anneciğim seni çok özledim. Virüs bitince yanına geleceğim. Burada mapus olduk. Ben seni çok hoşlanıyorum” demesi üzerine Rabia Hemşire de “Evet mapus olduk ama geçecek. Çok az kaldı. Virüs bitince konutumuza gideceğiz, mektebine gideceksin. Seni çok hoşlanıyorum” diye cevap verdi.
“Onların sıhhati için konuta gitmiyorum”
Ramazan Bayramını da ailelerinden uzakta geçirmek zorunda kalan Nihat Vicdan ve Rabia Songür, duygularını İHA muhabiri ile paylaştılar. “Takribî 3 aydır konuta gitmiyorum, ailemi görmüyorum, otelde kalıyorum” diyen Vicdan, konutta iki çocuğu, eşi ve kronik rahatsızlığı olan annesinin olduğunu belirterek, “Bizde hastalık olmasa dahi taşıyıcı olabiliyoruz. Onların sıhhati için konuta gitmiyorum” diye konuştu.
“Allahın İzniyle bir dahaki bayramda çocuklarımızla birlikte olacağız. Hayalimiz bu”
Sürecin hem kendisi hem de ailesi için çok güç olduğunu vurgulayan Vicdan, “Süreç hayalleri de değiştiriyor sanırım, bizim en büyük hayalimiz konutta bunalmak. İnsanlar konutta bunalırken, biz konutta bunalmayı özlüyoruz. Ama bunlar da geçecek, allahın izniyle bir dahaki bayramda çocuklarımızla birlikte olacağız. Hayalimiz bu” dedi.
“Değememek, sarılamamak bir baba için dünyanın en makûs şeyi”
Bu süreçte çocuklarını yalnızca telefonda görüntülü gördüğünü dile getiren Vicdan, “Değememek, sarılamamak bir baba için ya da bir ebeveyn için dünyanın en makûs şeyi diyebilirim. Mapus yaşamı gibisiniz gerçeğinde, buradan çıkınca konuta gidemiyorsunuz, otele gidiyorsunuz. Çocuklar görüntülü konuşunca, ‘Gel, ne zaman geleceksin’ stilinde konuşmalar olunca insan çok üzülüyor. Dün konuştum, ‘Baba dondurma al’ dedi. Dondurmaya erişemediği için değil gerçeğinde, benden istiyor, tek emeli beni görmek. Minik kızım çok kavramıyor ama büyük kızım daha fazla yokluğumu seziyor, içine kapanıyor” ifadelerini kullandı.
“Çocuğuma harçlık dahi veremeyeceğim bu bayramda”
Bayramda ailesinden ayrı kalmanın burukluğunu yaşayan Vicdan, “Bayramda en çok annemin elini öpüp sarılmayı isterdim. O da isterdi bellim. Kardeşlerimin hepsi yurt dışında, yanında bir tek ben varım ve ben de yapamayacağım. Annem için çok makûs bir şey bu. Benim için de çok makûs, zira eşimin yanına gidemeyeceğim, çocuğuma harçlık dahi veremeyeceğim bu bayramda” biçiminde konuştu.
“Bu bayram gösterdiğimiz fedakarları herkesten bekliyoruz”
Rabia hemşire ise buruk bir bayram geçirdiklerini, 2,5 aydır oğlundan ayrı olduğunu vurguladı. Sıhhat çalışanları olarak bu savaşta ön saflarda yer aldıklarını belirten Rabia Songür, “Fedakar bir biçimde burada çalışıyoruz. Bu bayram gösterdiğimiz fedakarlığı, öbür bayramlarımızın daha hoş geçmesi ismine herkesten de bekliyoruz” dedi.
“Anne, virüs gidecek değil mi? Virüs geçince sarılacağız”
Ortada bir özlem olduğu için sürecin çok güç geçtiğinin altını çizen Rabia hemşire, “Oğlumla genelde görüntülü konuşuyoruz. Yarıyıl yarıyıl burada testlere giriyoruz, test neticelerine katlanarak kısa süreli görüşmelere gidiyorum, maskeyle, eldivenle, sarılmadan. Son görüşmemizde ‘Anne beni kucağına al’ dedi. Daha sonra ‘Niçin kucağına almıyorsun’ diye denetlemeye başladı. ‘Ben seni çok özledim’ dedi. Bir biçimde ikna ettik. O da artık virüs olduğunun farkında. ‘Anne, virüs gidecek değil mi? Virüs geçince sarılacağız. Virüs geçince parka gideceğiz, o zaman beni kucağına alırsın’ demeye başladı” ifadelerini kullandı.
“Hepimiz fedakarlık göstereceğiz ki daha sonraki bayramlarda sarılabilelim”
Türk halkında bayramların çok ehemmiyetli olduğuna da dikkat sürükleyen Songür, özellikle bayramda anne ve babasıyla toplanamamanın burukluğuna değindi. Songür, “Onlar da bu sürecin güçlüğünün farkında. Onlar benim için korkuyorlar, ben onlara bulaştırırım diye korkuyorum. Bu yarıyılda hepimiz fedakarlık göstereceğiz ki, daha sonraki bayramlarda sarılabilelim” diye konuştu.
Kıymet Gökçe-Koray Ünlü
