Dünyanın nazar boncuğu kırmızıya büründü
Son yıllarda özellikle yaz aylarında kuruyan Meke Gölü, kış aylarında bölgenin aldığı yağış miktarına alt olarak yer yer oluşan su birikintileri ve kristalleşen toprak görüntüsüyle doğaseverlerin dikkatini çekiyor. Meke Krater Gölü, volkanik patlama sonucu kraterin zamanla suyla dolmasıyla meydana geldi. Göl yeraltı su kaynaklarından beslenerek günümüze değin geldi. Suyu tuz olan gölün ortasında 50 metre yüksekliğinde bir volkan konisi bulunuyor. Bölgede ara sıra yoğunlaşan yağışlarla gölde su tabakası oluşuyor.
Son günlerde dünya genelindeki korona virüs (Covid-19) salgını dolayısıyla bir takım işlerini ertelediklerini bildiren Konya Teknik Üniversitesi (KTÜN) Yerbilim Mühendisliği Bölüm Başkanı ve Jeoloji Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Prof. Dr. Fetullah Arık, “Bugünlerin bir lahza önce bitmesini temenni ediyoruz. Çünkü derhal yapmamız gereken işlerimizin birçoğunu erteledik. Meke Gölü’ndeki son durumu gördüğümüz zaman geçtiğimiz yıllarda rastlamış olduğumuz bir doğa olayının yaşanmakta olduğunu gördük. Bölgedeki sudaki kırmızı renk genel olarak tuzlu sularda yaşamış halo bakteri türü bir bakteri. Bu bakteri çoğunlukla bu mevsimlerde yaygınlaşıyor ve göl suyunu kırmızıya boyuyor. Tuz sularda yaşayabilen bir bakteri. Onun haricen mikroorganizmalar da patlamış vaziyette. Su bu mevsimde kış yağışlarından dolayı bir tedarik yükseldiği için burada bu tür doğa olaylarını görebiliyoruz” dedi.
“Yeraltı su kullanımını kontrol etmeliyiz”
Jeoloji Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Prof. Dr. Fetullah Arık, “Meke Gölü iki evreli volkanik patlama ile meydana gelmiş. İlk patlamada geniş krater açıldıktan daha sonra günümüzden takriben 8 bin sene önce de ortadaki koniyi oluşturan patlama meydana gelmiş. Ortadaki koni ile dışarıdaki yanardağ ağzı arasında su biriktiği için oldukça ender rastlanan bir bakış oluşmuş ve dünyanın nazar boncuğu olarak kayıt edilen Meke Gölü ortaya çıkmış. Son yıllarda yaşayan olduğumuz kuraklık ve aşırı yeraltı suyu kullanımına yan olarak da Meke Gölü çevredeki çoğu sulak bölge gibi suyunu kaybetmiş ve derhal tükenme noktasına gelmiş vaziyette. Bu süreç içerisinde doğa olaylarını müdahale etme şansımız yok. Natürel ancak kuraklığı değiştirme şansımız değil lakin yeraltı su kullanımını kontrol edebiliriz. Dolayısıyla bundan sonra yapılması gereken, Meke için yeraltı suyu kullanımı ile ilgili ivedi önlemlerin alınması, havza bazında teşvik modelleri verilerek tarımsal imal modelinin değiştirilmesi ve bu bölgede kaçak kuyu kullanımının önüne geçilmesi olacaktır” ifadelerini kullandı.
İbrahim Yetkin
