Günde 16 bin öğrenciye online eğitim
Korona virüs tedbirleri gerekçesiyle dersler online platforma taşınırken, uzakta eğitim sistemlerinin altyapısı da bir hayli önem taşımaya başladı. Derslerin etkileşimli ilerlemesi, öğrencinin dilediği zaman ders aldığı öğretim üyesine soru sorması ve ders için zorunlu materyallerin kullanılabilmesi gibi konular, başarının anahtarı olarak görülmekte. Günde 16 bin öğrencinin kullanabildiği ve haftalık 2 bin 500 dersin verildiği BAU Uzaktan Eğitim Birimi’nin Direktörlüğü’nü yapan Dr. Öğr. Üyesi Ergün Akgün, online eğitime ilişkin bilgi verdi.
“Uzakta eğitim daha önemli ayla gelecek”
Doğaüstü durumlarda alternatif meydana getirmek namına uzak eğitim sistemlerinin manâlı bir yere sahip olduğunu söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Ergün Akgün, “Uzak eğitim sadece bu gibi ekstrem durumların dıştan önümüzdeki dönemde daha da önemli ülkü gelecek. Artık günümüz dünyasında her şeyi bilen yok alanında uzman bireylere gereksinim var. Dolayısıyla birey artık ihtiyaç duyduğu bilgiye süratli bir şekilde MOOC’lar (Kitlesel açık çevrimiçi ders) yoluyla ulaşabilmektedir. Bu noktada MOOC’larda öğrencilerin ilerleyişine ve öğrenme hızına ast olarak bireyselleştirilmiş öğrenme ortamı sunarak daha etkili ve verimli öğrenme deneyimlerini sunacağız. Bütün bu koşul göz önünde bulundurulduğunda çevrimiçi öğrenme ortamlarının asgari yüz yüze öğrenme ortamları dek kayda değer ülkü geleceğini anlatmak mümkündür” ifadelerini kullandı.
“Öğrenciyi 360 derece ölçmek mümkün”
Bahçeşehir Üniversitesi olarak ‘itslearning’ öğrenme yönetim sistemi ve ‘Adobe Connect’ sanal sınıf sistemini bütünleştirici bir tasarımla öğrenciye sunduklarının altını çizen Dr. Öğr. Üyesi Ergün Akgün, “Bu sistemlerimizi çevrimiçi derslerin yanı sıra yüz yüze derslerimizde de öğrenme ve öğretimi destekleyici araçlar olarak uzun senelerdir kullanmaktayız. “Itslearning” platformu içerisinde öğretim üyeleri; yazılı materyal, görsel materyal, video, ses dosyası vb. tüm dijital materyallerini öğrenciler ile paylaşabilmekte, öğrenciyi 360 derece değerlendirebilecek ölçme-değerlendirme araçlarını kullanabilmekte, öğrenciye kişisel olarak geribildirim verebilmekte ve öğrenci ile irtibat kurabilmektedir. Öğretim üyesi kamera ve mikrofon aracılığıyla öğrencilere ulaşarak hazırladığı sunuyu ya da bir yazılımda hazırlamış olduğu çizim gibi yüz yüze derste kullandığı tüm içerikleri öğrenciler ile paylaşabilmektedir. Öğrenciler de yeniden kamera ve mikrofonlarını aracılığı ile yüz yüze derste olduğu gibi keza birbirlerini hem de öğretim elemanı ile etkileşim kurabilmektedirler. Dersin ardından ilgili derse ait video kaydını da öğrencilerimiz izleyerek dersi yineleme imkanına sahip oluyorlar veya herhangi bir nedenden nedeniyle derse katılamaması durumunda evraklar doğru dersin anlatımını takip edebiliyor” biçiminde konuştu.
“Sistemin güvenliği fazla kayda değer”
Bu süreçte öğrenme yönetimi sisteminin öğrencinin içeriğe seri ve kolay bir şekilde ulaşması açısından tartı arz ettiğini açıklayan Akgün şunları söyledi; “Gerçekleştirdiğiniz video konferansın dıştan da öğrenme deneyimini devam ettirebilmek için de bir öğrenme yönetim sitemine gereklilik var. Bu anlamda bizler ‘itslearning’ ile öğrencilerimizin öğrenme deneyimini zenginleştirmeye çalışıyoruz. Burada da yeniden çoğu ücretli ve bedava alternatif var. Lakin bu sistem için de en önemli hususlar; emniyet, destek ve altyapı. Ücretsiz alternatiflerde özellikle güvenliği temin etmek noktasında yetkisiz kalındığını yakın süre örnekleri ile görebiliyoruz. Bu sistemler öğrenciye ait çoğu özel verinin tutulduğu yerlerdir. Dolayısıyla bu sistemlerin olabildiğince yüksek emniyet önlemleri ile doymuş olması gerekir.”
Sistem sayesinde öğrencilere kamera ve mikrofon yetkisi verildiğini karşılıklı görüntülü ya da ‘sohbet/chat’ alanı ile yazılmış irtibat kurduklarını söyleyen Akgün, sistemin daha fazla kişiye ulaşabileceğini söyledi. Akgün, “Bunun için sağlam bir teknik altyapılar ve iyi bir takım zorunlu. Bu ikisi de bizde mevcut. Oysa elbette niceliksel olarak daha çok öğrenciye ulaşmak daha fazla öğrencinin öğrenmesine katkı karşılamak olarak düşünülmemeli. Derslerin dürüst bir şekilde tasarlanması her zaman ilk adımdır. Ayrıca sadece öğrencilerimize yok öteki bireylere de gelmek için MOOC olarak adlandırdığımız kitlesel açık çevrimiçi derslerimiz mevcut. İsteyen cümbür cemaat bu sisteme kayıt olarak ders alabilmektedir” dedi.
“Öğrencilerimiz uzakta eğitim konusunda deneyimli”
BAU öğrencilerinin okula ilk başladığı gün bu sistemlere mobil aygıt ve PC üzerinden ulaşabilmekte olduğunu ve bu sistemi kullandıklarını bildiren BAU Rektörü Prof. Dr. Sevimli Karadeniz ise, “Akademisyenlerimiz geliştirdikleri içerikleri ve bütün ders kaynaklarını öğrenme idare sistemi üzerinden öğrencilerimize açmaktadır. Senkron ve asenkron işlenen uzak eğitim dersleri de programlarımızda mevcut olduğu için öğrencilerimiz ve akademisyenlerimiz bu konuda tecrübeli. bununla birlikte, tüm akademisyenlerimizin var olan sistem bilgilerini güncellemek ve dijital pedagojiye tarafından daha etkin ders tasarımlarını gerçekleştirmeleri için eğitimler yapılmıştır. Bütün kampüslerdeki yarı zamanlı/bütün zamanlı öğretim üyelerimize eğitimlerle birlikte süreçte muavin olacak kaynaklar hazırlanmış olup eğitim sonrası kendilerine iletilmiştir. Bütün öğrencilerimiz için de ek kılavuzlar hazırlanmıştır. Bunun yanı sıra sürekli online eğitim süreçlerimiz ile birlikte; öğrencilerimizin kariyer, psikolojik ve sosyolojik gelişimlerine desteklemek nedeniyle, öğrenci kulüplerimiz etkin şekilde planlamalarına sosyal ağ üzerinden online devam etmektedir. aynı zamanda kişisel psikososyal desteğimizi de online ortamda psikologlarımız aracılığı ile veriyoruz. Alanlarında uzman kişiler ile birlikte online seminerler ve konferanslar gerçekleştiriyoruz. Ülkemizdeki tüm gençlerimiz için sosyal sorumluluk dahilinde ek eğitimler veriyoruz” biçiminde konuştu.