‘Afrika’nın Savanası’ değil Ordu
Ordu Büyükşehir Belediyesi Tarım ve Hayvancılık Hizmetleri Dairesi Başkanlığı ile OSKİ Genel Müdürlüğü iş birliğinde “Manda Yetiştiriciliği Altyapısının Geliştirilmesi” çalışmaları kapsamında iki ilçede manda göletleri oluşturuldu. Aybastı Beşdam ve Kızkayası Yaylaları ile Mesudiye Meydandüzü ve Cüle Yaylalarında açılan göletlere giren mandalar, belgesellik görüntüler oluşturdu. Yerli bufalo ve su sığırı olarak adlandırılan ‘Anadolu Mandası’ sulak alanlarda doğal döngüye olduğu kadar kırsal ekonomiye de önemli katkı sağlıyor.
Göletler doğal yapıya uygun oluşturuldu
Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler, TÜİK verilerine göre il genelinde 1316 adet mandanın olduğunu açıkladı. Mandaların 242 tanesinin Aybastı’da, 500 tanesinin de Mesudiye ilçesinde olduğunu belirten Başkan Güler, “Mandaların yoğun olarak bulunduğu bu ilçelerimiz sınırları içerisindeki yaylalara yapılan göletler doğal yapıyı ve estetiği bozmayacak şekilde ve herhangi bir betonarme kullanılmaksızın sadece su yapılarına genişlik ve derinlik kazandırılarak yapılmıştır. Manda çukurları mevcuttaki mera alanına kazandırılmış doğal göl görüntüsü oluştururken, diğer taraftan manda yetiştiriciliğinde verimliliğin artmasında önemli bir rol oynayacaktır” dedi.
Eti, sütü ve derisi çok değerli
Mandaların sadece et ve süt üretimi için kullanılmadığını belirten Başkan Güler, sözlerini şöyle tamamladı:
”Geçmişte yük taşımada ve toprak sürmede gücünden yararlanılan mandanın eti, sütü ve derisinin de çok kıymetli olduğu biliniyor. Manda sütü inek sütüne göre daha yağlı iken kolesterol miktarı inek sütünden daha azdır. Manda kaymağı, yoğurdu, tereyağı halkımız tarafından severek tüketilmekte ve aranan birer ürün olmaktadır. Yemeni isimli ayakkabılar, sandaletler, cüzdanlar, geleneksel ata sporumuz olan yağlı güreşlerde pehlivanların giydiği kispetler manda derisinden yapılan ürünlerden birkaçıdır. Günlük yaklaşık 18 kilogram gübre üreten manda, gelişen günümüz teknolojisinde biyogaz üretimi için de önemli bir kaynaktır.”
Metin Akyürek
