Türkiye’nin son 18 yıldaki gelişimi rakamlara yansıdı
Dünya sistematik olarak bir değişim, dönüşüm içerisine girdi. Bu yeni döneme ayak uydurabilen ülkeler, gelecek yıllarda modern ve gelişmiş ülkeler arasında yerini ayırabilecek. Bu konuda yapılan araştırmalar 20 yıla kadar dünya düzeninde ciddi değişimler yaşanacağını gösteriyor. Ülkeler bir yandan kendilerini bu değişime odaklarken bir yandan da yeni politikalar üreterek vatandaşlarının refah düzeyini artırmaya çalışıyor.
Bu kapsamda Türkiye son 18 yılda uyguladığı yerlilik politikası ile dünya sahnesinde en ışıltılı ülke olma yolunda ilerliyor.
Türkiye bir çok alanda dünya geneli ve Avrupa’da ön önemli ülkelerden biri oldu. Başta savunma sanayii olmak üzere, sağlık, otomotiv ve turizm gibi alanlardaki gelişmişlik seviyesi dikkat çekiyor.
Sağlık turizminde hedef liderlik
Sağlık sektörünün özelleşmesinin doğru yönetilmesiyle ülkeler ciddi başarılar elde ediyor. Ülkemizde 650 adet özel hastane 700’ün üzerinde tıp merkezi bulunuyor. Uzman hekime ulaşım süresi açısında dünyada en hızlı ülkelerden biriyiz. Türkiye geçen yıl sağlık turizminden 6 milyar dolar gelir elde ederken 1,5 milyon sağlık turisti ülkeye çekmeye başardı. Hedef, 50 milyar dolar yıllık gelir ile dünyanın en büyük sağlık ekonomisine sahip olmak. Sektör temsilcileri bunun gerçekleşebileceğine inanıyor.
Otomobilde Avrupa küçüldü, Türkiye büyüdü
Türkiye son yıllardaki yükselişini spesifik alanlarda ciddi oranlarda gerçekleştirdi. Bunlardan birisi de otomotiv. Son yıllarda otomotiv sektöründeki gelişmeler rotayı Türkiye’ye doğru çevirdi.
Avrupa otomobil pazarı, bu yılın ilk 5 ayında 2019’un aynı dönemine göre yüzde 42,8 daralırken, Türkiye otomobil pazarı yüzde 21,7 büyüdü. Otomobil pazarı, bu yılın ocak-mayıs döneminde, geçen yılın aynı dönemine göre, yüzde 42,8 daralarak toplam 3 milyon 969 bin 714 adet seviyesinde gerçekleşti. 2019 yılı aynı döneminde ise otomobil pazarı 6 milyon 936 bin 184 adet olarak kayıtlara geçmişti. İlk 5 aylık dönemde Türkiye otomobil pazarında, geçen yılın aynı dönemine göre satışlarda yüzde 21,7’lik artış kaydedildi. Bu dönemde Türkiye, 146 bin 528 adet ile Avrupa otomobil satışları sıralamasında 7’nci ülke konumuna yükselerek, 24 Avrupa ülkesini geride bıraktı.
Kültür-sanatta önde geliyoruz
ABD’den sonra en fazla dizi ihraç eden ülke olan Türkiye, bugüne kadar 150’den fazla televizyon dizisini Avrupa, Orta Doğu, Orta Asya, Afrika, Kuzey ve Güney Amerika’da toplam 146 ülkede izleyiciyle buluşturdu. Bu alanda da üst sıralarda yer alıyoruz.
Türkiye’nin geride bıraktığı 18 yıla ışık tutan diğer rakamları AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nurettin Canikli sosyal medya hesabından paylaştı.
Canikli şu rakamları verdi: “2002 yılından 2020 yılına kadar geçen süre zarfında 10,5 milyona yakın vatandaş da ev sahibi oldu.
Araç satışı
AK Parti dönemi boyunca; toplamda 12 milyon 60 bin aile araç satın aldı.
Akıllı cihaz satışı
AK Parti dönemi boyunca; 197 milyon akıllı cihaz satıldığı kaydedildi.
Beyaz eşya
Yapılan ÖTV alınmama çeyiz kredisi gibi kampanyalarla 103 milyon 550 beyaz eşya satın alındı.
Et tüketiminde artış
Son 18 yılda yapılan araştırmaya göre kişi başı kırmızı et tüketimi 8,021 kg’dan 12,828 kg’a yükseldi. Kişi başı beyaz et tüketimi ise 9,6 kg’dan 22 kg’a yükseldi.
Sağlık sektöründe hastane ve hasta sayısında artış
AK Parti dönemi boyunca; yıllık muayene sayısı 209 milyondan 800 milyona, yıllık ameliyat sayısı ise 3 milyondan 15 milyona çıktı. Önceki dönemlerde acil ameliyatlara 6 ay, normal ameliyatlara 1 yıl sonrasına gün veriliyordu. AK Parti döneminden önce; sağlık sistemi 5,5 milyon metrekare büyüklüğündeki kapalı alanda hizmet veriyordu. Son şehir hastanelerinin açılmasıyla 25,5 milyon metrekare çıktı. Geçen yıl Almanya, İngiltere, Rusya, Fransa, ABD dahil olmak üzere dünyanın 27 ülkesinden 546.000 yabancı uyruklu Türkiye’de tedavi oldu. Açık kalp ameliyatı dahil sofistike operasyonlar tedaviler arasında görülüyor.
Eğitimde yükseliş
İlköğretimde, 2002-2003 eğitim öğretim yılında öğretmen başına düşen öğrenci sayısı 28, 2018-2019 eğitim öğretim yılında bu sayı 16’ya düştü. Ortaöğretim düzeyinde ise 2002-2003 eğitim öğretim yılında öğretmen başına 18 öğrenci düşerken bu sayı 2018-2019 eğitim öğretim yılında 11 oldu.
Öte yandan, ilköğretimde 2002-2003 eğitim öğretim yılında sınıf başına 36 öğrenci düşerken bu sayı 2018-2019 eğitim öğretim yılında 24’e indirildi. Ortaöğretimde derslik başına düşen öğrenci sayısı 2002-2003 eğitim öğretim yılında 30 iken 2018-2019 eğitim öğretim yılında 20 olarak belirlendi.
Kültür sanat seyirci sayılarında artış
Yıllık sinema seyirci sayısı 2002 yılında 23,5 milyon tiyatro seyirci sayısı da 1 milyon civarında olduğu gözleniyordu. Sinema seyirci sayısı 2019 yılında, 2018 yılına göre yüzde 12,8 azalarak 56 milyon 479 bin 209 kişi oldu. Yerli film seyirci sayısı yüzde 17,5 azalarak 32 milyon 331 bin 764 kişi olurken, yabancı film seyirci sayısı yüzde 5,6 azalarak 24 milyon 147 bin 445 kişi oldu.
Gösterilen film sayısı 2019 yılında, 2018 yılına göre yüzde 4,4 artarak 68 bin 386 oldu. Aynı dönemde gösterilen yerli film sayısı yüzde 3,6 azalarak 29 bin 64 olurken, gösterilen yabancı film sayısı yüzde 11,2 artarak 39 bin 322 oldu.
Tiyatro seyirci sayısı ise 2018/2019 sezonunda, 2017/2018 sezonuna göre yüzde 0,7 artarak 7 milyon 899 bin 547 oldu. Tiyatroda yerli/telif eser seyirci sayısı geçen sezona göre yüzde 0,2 artarken, yabancı/çeviri eser seyirci sayısı yüzde 2,5 arttı.
Hava yolunu tercih eden sayısında rekor artış
Yurt içinde hava yolunu tercih eden sayısı yıllık 8,7 milyon kişi civarında olurken son yılda Türkiye’de geçen yılın sonu itibarıyla direkt transit yolcular dahil hava yolunu kullanan yolcu sayısı, 2019 yılında bir önceki yıla göre yüzde 8,6 artışla 210 milyon 189 bin 945 olduğu açıklandı.
Faizin bütçe içindeki payı
Faizin bütçe içindeki payı 2002 öncesinde yüzde 43 olduğu görülürken, 2019 yılında yüzde 10’a düşürülerek sadece 2019 yılı için 300 milyar TL faizden tasarruf sağlandığı bildirildi.
İnsani gelişme raporunda rekor bekleniyor
Son açıklanan Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) tarafından insani gelişme raporunda Türkiye; 189 ülke arasında 59’uncu sıraya yükseldi ve Türkiye ilk kez ‘çok yüksek insani gelişme’ kategorisine girmiş oldu. Ayrıca bu yıl görülen kovid-19 salgını dolayısıyla Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP), dünyada eğitim, sağlık ve yaşam standartlarının bileşkesi olarak ölçülen küresel insani gelişmenin, bu kavramın ortaya atıldığı 1990 yılından bu yana ilk kez bu yıl gerileyebileceği uyarısı yaptı. ABD İngiltere İtalya gibi süper güç ülkeler koronavirüs salgını sonrası mevcut yerlerinden gerilere düşeceği belirtilirken, Türkiye, Güney Kore gibi salgını iyi performansla atlatan ülkelerin sıralamada daha da yükseleceği kaydediliyor.”